CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen, Adana’da bu sabah hayırsever işadamı ve eğitimcilere yönelik yapılan operasyona tepki gösterdi.
CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen, Adana’da bu sabah hayırsever işadamı ve eğitimcilere yönelik yapılan operasyona tepki gösterdi. Türkmen, AK Parti iktidarının, kolluk güçlerini kullanarak toplumun tüm kesimlerini baskı altına almak ve korku imparatorluğu oluşturmayı amaçladığını söyledi. Milletvekili Türkmen, operasyondaki amacın hizmet hareketinden intikam almak, topluma korku salmak ve bu korku sonucunda da muhalefeti baskı altında tutarak susturmak olduğunu vurguladı.
CHP Milletvekili Türkmen, Adana’da eğitimci ve işadamlarına yönelik operasyona tepki gösterdi. Özellikle insanlar yataklarındayken, uykularının en tatlı anlarında evlerine gidilip alındıklarını dile getiren Türkmen, “Ben inanıyorum, Muammer Çalışkan, Zihni Aldırmaz zaten çağırsalar emniyete gidebilecek insanlar. O anlamda bu yapılanları doğru bulmuyorum. Evet, devlet suçla ve suçluyla mücadele edecek, bunla ilgili yargı sürecini başlatacak. Ama burada dikkat çekilen konu, bu mücadele yöntemlerinin nasıl olacağı. Operasyonların sabahın çok erken saatlerinde olması, şafak vakti operasyonları adını verdikleri bir biçimde insanları gözaltına almaları, bütün bunların asıl amacının ben, toplum üzerinde baskı kurmak, korku salmak ve muhalefeti sindirmek olduğunu düşünüyorum. Hiçbir demokratik ülkede böyle şeyler olmaz. Ama Türkiye’de bu artık uygulama haline geldi, prensip haline geldi.
Operasyonda Kanuni Üniversitesi’ne yönelik ithamlar olduğunu hatırlatan Türkmen, şöyle konuştu: “Kanuni Üniversitesi’ne izin AKP hükümetlerinin olduğu Meclislerde verildi zaten. Yani bu üniversiteye izin verenler, yani Sayın Muammer Çalışkan ve arkadaşlarının olduğu bir vakıf ama izni de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ve AKP’lilerin yine oy çokluğunun olduğu bir dönemde çıktı. Eğer burada bir yargılama olacaksa o zaman kendileri de yani, o dönem izin veren milletvekillerini de yargılasınlar. İkincisi, suç ve suçluyla mücadeleyi bir tarafa ayırıyorum. Öyle bir şey varsa kim olursa olsun kimse suçlu, onunla elbette ki devlet, emniyet güçleri ve yargı mücadele etsin. Ama burada asıl hedef, Kanuni Üniversitesi’nin kuruluşunda ya da devamındaki kanunsuzluklar değil, bu insanların Fethullah Gülen Cemaati’ne yakın insanlar olduklarını düşünerek yapıyorlar bunları. Asıl sıkıntı o. Yoksa bir ülkenin, Türkiye’nin en önemli sorunu eğitim. Şu anda da PISA araştırması ortaya koydu, Türkiye eğitimde yerlerde sürünüyor. Eğitimimizin içinde bulunduğu durum ortada. En çok oynanan politikalardan biri Türkiye’de eğitim politikaları. Ama her yapılan şey Türkiye’yi çok daha kötü bir noktaya getirmiş. Bu nedenle burada tek amaç var; Fethullah Gülen Cemaati’nden ve üyelerinden intikam almak, ikincisi de topluma korku salmak ve bu korku sonucunda da muhalefeti baskı altında tutarak susturmak, başka da bir neden olduğunu düşünmüyorum.”