Ülkemizdeki Suriyelilere vatandaşlık hakkı tanınmasına ilişkin girişimler Türkiye Millet Meclisi’ne (TBMM) taşındı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, konuyla ilgili araştırma komisyonu kurulması için meclise araştırma önergesi sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Temmuz 2016’da Kilis’te yaptığı konuşmada Türkiye’deki Suriyeli göçmenlere vatandaşlık hakkı verileceğini açıkladığını, bu açıklamadan hemen sonra Başbakan Binali Yıldırım’ın da sürecin hemen başlatılabileceğini belirttiğini anlatan Tümer, Türkiye’de kayıt altında 2 milyon 746 bin Suriyeli sığınmacının bulunduğunu, kayıt dışı olanlarla birlikte bu sayının 3 milyonu geçtiğini kaydetti.
“UCUZ İŞGÜCÜ, SAĞLIKSIZ ORTAMLAR”
Ülkemizin terör ve darbe girişimi nedeniyle kritik bir ortama sürüklendiği şu günlerde sürecin daha da kaotik ortama taşınacağına yönelik kaygıların arttığına işaret eden Tümer, sığınmacılar üzerinde siyasi hesaplar yapılmasının kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Savaştan kaçan insanlara kucak açılmasına karşı olmadıklarını ancak sığınmacıların tüm yönleriyle ele alınması gerektiğini belirten Tümer, araştırma komisyonu kurulmasıyla ilgili önerge talebini şu gerekçelere dayandırdı:
“Ülkemizdeki ve Adana’daki Suriyeli göçmenler, kayıt dışı çalışma serbestisi başta olmak üzere dilencilikle yaşamını idame ettirmeye çalışmakta, sağlıksız ortamlarda hayat sürmekte, yaşadıkları bölgelerde de ekonomik yaşamı olabildiğince zorlaştırmaktadır. Türkiye’deki işsizliğin ürkütücü boyutlara ulaştığı düşünüldüğünde göçmenlerin ucuz işgücü koşulları işsizliği de körüklemektedir.
“SURİYELİ SAYISI 3 MİLYONU AŞTI”
Türkiye’de kayıt altında 2 milyon 746 bin Suriyeli sığınmacının var olduğu bilinmektedir. Çeşitli kaynaklarda kayıt dışı olanlarla birlikte bu sayının 3 milyonu geçtiği ifade edilmektedir. Gündem değiştirme ve yeni seçmen yaratma çabası olarak değerlendirilen Suriyelilere vatandaşlık hakkı girişimi ülkemizde onarılmaz yeni yaralar açılmasına neden olacaktır. Sığınmacılar üzerinde siyasi hesaplar yapılması Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yaşamına darbe vuracağı gibi Ortadoğu’daki bataklığa sürüklenmenin daha çok önünü açacaktır. 30 yıldan bu yana PKK terör örgütüyle mücadelede yaşamını yitiren binlerce vatan evladına yeni şehitler eklendiği bilinmektedir. Üstelik son 2 yıldaki şehitlerimiz Ortadoğu sorunundan kaynaklanan başta IŞİD terör örgütü olmak üzere çeşitli isimler altında ülkemize yaşatılan kanlı eylemlerle baş göstermektedir.
“SOSYOLOJİK BİR OLGUDUR”
Türkiye’nin huzurunu bozan bu kanlı girişimleri gerçekleştirenlerin de Irak ve Suriye sınırlarımızdan rahatlıkla girebildiğinin göz önüne alınması şarttır. Ülkemize akın eden yabancıların ‘teröre bulaşmış, terörist veya terör sempatizanı’ olup olmadığı maalesef ki anlaşılamamaktadır. Bombalardan kaçan, ülkesini terk etmek zorunda kalan insanlara kucak açılması sosyolojik bir olgu olarak değerlendirilebilir ancak kendi ülkelerinde yaşanan sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması için girişimlerde bulunmak yerine sözkonusu ülke vatandaşlarına vatandaşlık hakkı tanınması sorunlara yeni sorunların eklenmesinden başka bir anlam ifade etmeyecektir.
“İNFİALE YOL AÇAR”
Türkiye’nin parçalanmasına, insanların birbirlerine düşürülmesine ve kutuplaştırmayı artırıcı girişimlerden bir an önce vazgeçilmesi gerekmektedir. Tüm bu nedenlerle, ülkemizdeki Suriyelilere vatandaşlık hakkı verilmesi girişimlerinin incelenmesi, değerlendirilmesi, vatandaşlarımız arasında herhangi bir infiale yol açmaması amacıyla konunun detaylı olarak ele alınması amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması gerekmektedir. Bu nedenlerle Anayasanın 98 ve TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması hususunda gereğini arz ederiz.”