CHP Genel Merkezi’nin İstanbul Taksim’de düzenlediği, siyasi partiler, sendikalar ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla gerçekleştirilen “Cumhuriyet ve Demokrasi” buluşmasına CHP Adana İl örgütü 27 otobüsle katıldı. Sadece Türk bayrakları ve Atatürk posterlerinin taşındığı büyük buluşma yüzbinlerce kişinin aynı anda “demokrasi ve cumhuriyet” talebini haykırdığı bir şölene dönüştü.
Büyük buluşmayı değerlendirdiği açıklamasında Türkiye’nin darbelerden çok çektiğini dile getiren CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, CHP olarak her türlü darbeye de diktaya karşı olduklarının altını çizdi. Taksim Meydanı’nı dolduran yüzbinlerce kişinin demokrasiye ve Cumhuriyete sahip çıktığını dile getiren Barut, konuşmasında önemli mesajlar veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun okuduğu ve alandaki yüzbinlerin de onayını aldığı Taksim Manifestosu’nun ise tarihi bir belge olduğunun altını çizdi.
15 Temmuz darbe girişiminin doğrudan parlamenter demokrasiye karşı yapıldığını vurgulayan Barut, “Darbe girişimi sırasında TBMM bombalanmış ama bombalar altında parlamento görevini yapmış ve darbeyi püskürtmüştür. Bu darbe girişiminin sorumlularını, iç ve dış destekçilerini kınıyor ve lanetliyoruz” diye konuştu.
Bütün siyasal partilerin darbe girişimine karşı çıktığını, demokrasi konusunda tartışmasız ortak paydanın oluştuğunu dile getiren Barut, tüm siyasi partilerin ve siyasetçilerin siyasette uzlaşma kültürünün güçlenmesine katkı vermek zorunda olduğunu söyledi. “Her türlü darbeye ve parlamenter sistemin üzerindeki her türlü vesayete karşı çıkmak, demokrasiden yana olanların, bu ülkeye namus borcudur” diyen Barut, hep birlikte ve her zaman “Ne darbe ne dikta yaşasın tam demokrasi” denilmesi gerektiğini kaydetti.
Darbe girişimi sırasında halkın direnme hakkını kullanmasının demokrasiyi korumanın meşru bir yolu olarak ortaya çıktığına işaret eden Barut, “ Demokrasimizin teminatı olan demokratik laik ve sosyal hukuk devleti ilkesinin Türkiye için ne kadar yaşamsal olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Darbe girişimi anayasada yasama, yürütme ve yargı olarak yer alan güçler ayrılığı ilkesinin demokraside denge ve denetleme işlerinin güvencesi olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur” diye konuştu.
Balyoz, Ergenekon ve casusluk gibi davalarda mağdur edilen insanların itibar ve haklarının iade edilmesi gerektiğini belirten Barut, bu konunun tüm siyasal partilerin gündeminde olması gerektiğinin altını çizdi. Darbe girişiminin devlet yönetiminin liyakata dayanması gerektiğini ortaya koyduğunu ifade eden Barut, “Siyasal yandaşlık, cemaatçilik değil bilgi, birikim ve deneyim gibi ilkeler esas alınmalıdır. Devleti ele geçirme anlayışı tarihe gömülmelidir. Devletin yeniden inşası artık zorunlu bir haldir” şeklinde konuştu.
İnancı, kimliği ve yaşam tarzı ne olursa olsun, insanların ülkenin caddelerinde, sokaklarında, meydanlarında, parklarında özgürce gezebilmesi gerektiğini kaydeden Barut, 15 Temmuz darbe girişiminin 3’üncü sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablo olduğuna dikkati çekti. Barut, “Bu ülkenin insanları üçüncü sınıf demokrasiye değil özgürlükçü demokrasiye layıktır. Türkiye tümüyle darbe hukukundan alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Devletin, kinle, öfkeyle ya da ön yargıyla yönetilemeyeceğinin altını çizen CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, “Darbe girişiminde bulunanlar hukuk içinde yargılanmalıdır. Devletin vakarı bunu zorunlu kılmaktadır. İşkence, kötü muamele, tehdit devleti darbecilerle aynı duruma düşürür. Böylesi durumlara da izin verilmemelidir” dedi.