Ekonomik kriz en çok üreticiyi vurdu. Onca emek ve masrafla üretilen ürünlerpara etmez hale geldi. Üretici yaptığı masrafı, alın terini ve emeğini karşılayamıyor.
Üretilen ürünün miktarı, önemi, yıllardır o alanda harcanan emek, masraf, arz talep dengesi dikkate alınmadan masa başında getirilen ihracat yasakları ve uygulanan yanlış tarım politikaları neticede çiftçiyiüretimden bezdirdi. Çukurova’da çaresizlik içinde kalan üreticiler limon bahçelerini sökmeye başladı…
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de küresel sıcaklıklar sonucu ortaya çıkan iklim değişikliklerinin tarımsal üretime verdiği zarar her geçen gün artıyor. Her yıl haziran ayında ihracatçılar ve tüccarlar narenciye bahçelerini gezip çiftçiye peşin parayla ödeme yapıp mahsullerini alırken bu yıl hasadın bitmek üzere olduğu Ekim ayında bile limon alıcı bulamadı, ağaçlarda kaldı.
Genel olarak 1 kg limon elde etmek için harcanan masraf 3-3.5 TL iken, üretici 1.5-2 TL’ye bile alıcı bulamıyor. Oysa marketlerde veya pazarlardakg fiyatı 10 TL’nin altında limon bulunmuyor. Yıllardır Çukurova’nın verimli topraklarında üretim yapan çiftçilerimizyapmış olduğu masraf ve emeklerinin karşılığını alamaz hale gelince büyük bir üzüntü içinde genç yaşlı demedennarenciye bahçelerini sökmeye başladı.Çukurova’da limon kokuları bu kez yerini hüzne bıraktı. Yakın gelecekte ülkemiz, sağlık iksiri olarak tarif ettiğimiz, kalp ve kanser hastalıkları gibi pek çok hastalığı önleyici oldukları bilimsel olarak kanıtlanan bu meyvelere hasret kalacaktır.
Milletimizin efendisi olan köylü, “milletimizin değersizi” haline getirildi.
Sürdürülebilir ve gerçekçi olmayan tarım politikaları sonucunda mazot, gübre, elektrik, ilaç, sulama, işçilik gibi tüm üretim girdilerindefahiş artışlarlakarşı karşıya kalan çiftçilerimizartık masraflarının yarısını bile gelir olarak elde edemez durumda.
Dünyanın en verimli topraklarından olan Çukurova bölgesinde bile üretici bu hale geldi ise,diğer bölgelerdeki çiftçilerin durumunuvarın bir düşünün artık!