Aytaç Durak, “zeplin” projesini ortaya attığında şaka mı yapıyordu bugün bile anlayabilmiş değilim, ama gerçekleşmiş olsaydı güneşe ateş edilmez, sıcaktan kavrulmazdık. Bu yaşanmışlık aklıma geldi, yeniden paylaşıyor, yorumu sizlere bırakıyorum…
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ…
2008 yılı… Aytaç Durak’ın Basın Danışmanlığı’nı yapıyorum. Yanılmıyorsam günlerden pazardı. Diğer belediye personeline tatil olsa da, Basın Bürosu çalışanlarının böyle bir “şansı” yoktu. Hafta sonu, bayram, gece/günüz demeden “ful” görevdeydik.
Neyse…
Başkan Durak makamına çağırdı, zeplin fotoğraflar gösterdi, “Önemli bir projem var. Erol Karataş’a rica et gelsin, ilk haberi ona yaptıralım” dedi, bana da özetle bilgi verdi. Şaşırdım, itiraz ettim ama dinlemedi. “Ne diyorsam onu yap” diye de çıkıştı. Hatta bir ara görsellere bakıp gülümsediğimi fark edince “dalga geçme” diye beni nazik bir üslupla hafif yollu fırçaladı.
Ne demişler; “Emir, demiri keser”.
Öyle de oldu…
Büroya geçtim, proje aklıma yatmadığı için “belki vazgeçer” diye düşünerek işi ağırdan aldım. Yarım saat sonra Başkan aradı, “İsmet, Erol Karataş ne zaman geliyor?” diye sordu. İtirazımı yine ilettim, fakat gücüm yetmedi. Mecbur kaldım ve o dönem Toros Gazetesi’nde çalışan Erol ağabeyi aradım, Başkan Durak’ın kendisini beklediğini söyledim. Geldi, Başkan konuyu anlattı. Erol Ağabey, “Muhteşem bir proje. Başkanım sizi kutluyorum. Desenize Adanalı önümüzdeki yazın paltoyla dolaşacak” şeklinde de teşvik etti. (Tanıyanlar bilir O’nun da hayal gücü sınırsızdır)
Haber ertesi gün gazete de “Durak, zeplinle Adana’yı soğutacak” başlığıyla genişçe yer aldı.
Bu haberden sonra deyim yerindeyse “Dananın da kuyruğu koptu”…
Yaygın gazete, ajans, televizyon muhabirleri belediyeye akın etti.
Gazetecilerin sorusu üzerine Durak, “henüz bu konu flu. Net bir şey yok” diye geçiştirdi. Ayrıca, zeplinlere pervanelerin nasıl monte edileceği, soğuk havanın kentin üzerine nasıl üfleneceği, hangi tekniğin kullanılacağı, yatırım ve işletim maliyetinin ne olacağı yönündeki soruları yanıtsız bıraktı.
“Ham” haliyle bile “zeplin” meselesi Türkiye gündemine oturdu. Zira, açıklamayı hem Türkiye Belediyeler Birliği, hem de yıllardır kenti yöneten Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak yapıyordu.
Bazı yaygın televizyon ve gazeteler konuyu günlerce “Zihni Sinir Projesi” olarak işlerken, bazıları da esprili bir dille vatandaşa aktardı.
Konunun uzmanı bilim insanları, “Böyle bir şey olamaz. Bunun uygulanma şansı yok. Atmosferin dengesi bozulur” diye açıklamalar yaptı, şiddetle karşı çıktı.
Bazı uzmanlar da, sıcak hava ile soğuk havanın ani yer değişmesi nedeniyle veya anormal ısı değişikliklerinden dolayı fırtına, şiddetli yağmur, aşırı sis ve bulutlanma olabileceğini, böyle bir projenin çok yönlü ve bilimsel olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye bunu tartışıyordu ama, aslında ortada ne bir “zeplin”, ne de bir “proje” vardı.
Aradan 13 yıl geçti…
Başkan Durak “zeplin” meselesini ‘geyik muhabbeti” yapmak amacıyla mı gündeme getirdi.
Yoksa gerçekten böyle bir projenin yaşama geçebileceğine inanıyor muydu?
En yakınında biri olarak halen çözebilmiş değilim…