Özgürlük ve bağımsızlık tutkusunun yüce Türk Milleti’nin mayasında olduğunu vurgulayan Esendemir, ÇGC Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada, “Gökyüzüne bakıp derin derin nefes alıyorsanız ve yurdunuzda istediğiniz zaman istediğiniz kente gidip tarihi ve doğal güzelliklerinin keyfini doya doya yaşıyorsanız özgürsünüz demektir. Gecenin yarısında bir deniz ya da nehir kıyısında demli bir çay keyfi yapıp, dostlarınızla gönlünüzce oturup sohbet ediyorsanız özgürsünüz demektir. Soğuk bir kış günü yoksulların kapısını çalıp ekmeğinizi paylaşıyorsanız, iyi günde kötü günde, sağlıkla ve hastalıkta hemen kenetleniyorsanız özgürsünüz demektir. Bir ülkede hür doğup hür yaşamanın kıymetini biliyorsanız ve bu zenginliği size armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerin kudretini isimleri anıldığında damarlarınızda hissediyorsanız özgürsünüz demektir.” dedi.
Bu özgürlüğün kolay elde edilmediğini anlatan Esendemir, şöyle devam etti: “Elbette üzerinde yaşadığımız bereketli topraklar kolay kazanılmadı. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlarken bu değerlerin de iyi anlaşılması ve anlatılması gerekiyor. Özellikle eğitimcilerin öğrencilerine, gazeteci ve yazarların okurlarına bu konularda detaylı araştırma yapıp aydınlatıcı bilgiler vermesi gerekiyor. Bu yönüyle 30 Ağustos; Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir dehanın askerî zaferi olmasının da ötesinde, yüce Türk Milletinin hürriyete ve egemenliğine bağlılığının en büyük göstergesidir. Bu gün, geçmişten günümüze emanet edilen 30 Ağustos gibi kutlu bir mirasın yılmaz savunucuları olarak özgürlük ve bağımsızlık coşkusunu ilk günkü heyecanla yaşıyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlarken, dünya liderlerinin önünde itibarıyla eğildiği Kurtuluş Savaşı’nın önderi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere isimsiz kahramanlarımızı, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.”