21 Kasım 2024 , Perşembe
Ana Sayfa / Bölgesel / Çiğdem Akça, “11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde mutsuz ama umutsuz değiliz”

Çiğdem Akça, “11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde mutsuz ama umutsuz değiliz”

Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği Başkanı Çiğdem Akça yaptığı yazılı açıklamayla günün anlam ve önemine değindi. Akça “Dernek olarak bu anlamlı günde,11.Ekim Dünya Kız Çocukları Gününde mutsuz ama umutsuz değiliz.” dedi.

Çiğdem Akça, yazılı açıklamasında daha sonra şunları söyledi;

“Dernek olarak ilimiz sınırları içinde, Kadınlar ve kız çocuklarının hayatın her alanında güçlenmeleri, eşit fırsatlara sahip olmaları için durmaksızın çalışıyoruz. Toplumsal gelişmenin en önemli koşulunun kız çocuklarını desteklemekten geçtiğini çok iyi biliyoruz. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2022 yılı toplumsal cinsiyet eşitliği endeksine göre ülkemiz 146 ülke arasında 124’üncü sırada bulunuyor. Bu endekste Türkiye, ekonomik katılım ve fırsat eşitliği kategorisinde 134’üncü, eğitim olanaklarına erişimde 99’uncu sırada yer alıyor. Bu tablo karşısında da çok önemli sorumluluklarımızın olduğunun farkındayız. Çünkü biliyoruz ki kız çocukları eğitimlerine devam ettiğinde büyük başarılar elde edebiliyor ve iyi yerlere gelebiliyor.

Bir kız çocuğunun hayatındaki küçük bir gelişimin kartopu misali ailesini, çevresini, ülkeyi ve hatta dünyayı değiştirme gücüne sahip olduğuna inanıyoruz. Biz bu başarıyı onlara yaşatmak için her zaman elimizden geleni yapmaya ve onların yanında olmaya devam edeceğiz.

“Kız çocuklarının varoluşları, çokça yenik başladıkları yaşam mücadelesinde bir kahramanlık hikâyesidir aslında.”

Günden güne yetişkinler için bile yaşanılması zor bir coğrafyada çocuk olmak, büyümek ve kendini var etmek, üstüne üstlük bir kız çocuğu olarak var olmaya çalışmak.

*Hele hele “sana güveniyorum” çevreye güvenmiyorum denilerek sokağa çıkarılmayacak bir kız çocuğu olmak!

*Öldürüldüğünde sadakati, tecavüze uğradığında kıyafeti sorgulanan kadınların ülkesinde kız çocuğu olmak! Bedensel gelişimin başınıza bela olduğu bir memlekette kız çocuğu olarak büyümek!

Ülkemizde bir kız çocuğunun çilesi anne karnında başlar. Bebeğin cinsiyetinin kız olması çok az insanda eş mutluluk sebebidir. Düşünün ki bu ülkede Çilem adında kaç kadın var. Bir annenin kızına çilesini miras bırakmaktaki çaresizliğini düşünün. Şiddet eşitler arasında ortaya çıkmaz, ya güçlü olduğunu kanıtlama çabasının sonucudur ya da kabul edilmiş bir eşitsizliğin sonucu. Kız çocuklarını ise anne karnına düştüğü ilk anda kategorik olarak daha değersiz gören toplumsal algı onları her düzeyde şiddete açık bırakıyor hatta şiddet sarmalının içine hapsediyor. Kız çocuklarının içine düştükleri ortamın cinsiyet belirlenmesi süreciyle başladığını, kız bebeğe hamile kadınların gördüğü şiddetin haddi hesabı yok zaten.

Türkiye erken evliliklerde Avrupa 2. Burada erken evliliklerin çocukların gelişimsel sürecine olumsuz etkileri, erken doğum, düşük gibi sonuçlarının yanı sıra Kader Ertem vakasında hatırlayacağımız üzere 14 yaşındaki bir kız çocuğunun şüpheli intiharı gibi dehşet verici sonuçları oluyor. Erken evliliğin yaygın olduğu durumlarda çok fazla sayıda şüpheli intihar vakasının notunu düşmek gerekiyor. Türkiye’de maalesef kız çocuklarının sağlıklı gelişimini destekleyecek çocuklara güvenli bir ortam sağlayacak bir mekanizma yok. Eğitim sistemi ise gün geçtikçe koruyucu vasfını kaybediyor. Değişen eğitim sistemi kız çocuklarını daha da savunmasız bırakıyor. 4+4+4 eğitim sistemindeki sorunlar sebebiyle eğitimini yarıda bırakan çocukların 3’te ikisini kız çocukları oluşturuyor.

Ailenin ise ne oranda sıcak bir yuva olduğu, ne oranda koruyucu olduğu, istismara maruz kalan çocukların yıllarca ailesine söylemekle tehdit edilerek susturulması sorgulatıyor. Birçok istismar vakasında çocukların ailelerine sığınmak ve destek almak yerine yıllar süren istismara katlandıklarını görüyoruz.

BAKIM YÜKÜ, EV İŞLERİ KIZ ÇOCUKLARININ SIRTINA BİNİYOR

Ev işlerinin orantısız yükü kız çocukların omuzlarına erken yaşlarda biniyor. UNICEF’in Kız Çocuklara İlişkin Verilerin Gücünden Yararlanmak:

Eldeki Verilerden Hareketle 2030’a Bakmak raporuna göre 5 ile 14 yaş arası kız çocuklar ücretsiz gündelik ev işleri, su taşımak ve yakacak toplamak için kendi yaşlarındaki erkek çocuklara nazaran yüzde 40 ya da başka bir deyişle 160 milyon saat daha fazla zaman harcıyor. İş yükünün çocuklar arasındaki bu eşitsiz dağılımı aynı zamanda toplumsal cinsiyet kalıplarını da kalıcılaştırarak kadınlara ve kız çocuklarına kuşaklar boyu süren ağır yükler getiriyor.

5 ile 9 yaş arasındaki kız çocuklar ev işlerine kendi yaşıtları erkek çocuklara göre yüzde 30, yani günde 40 milyon saat daha fazla zaman harcıyor.

Kız çocukların yaşı ilerledikçe iş yükü de artıyor. Örneğin 10-14 yaşlarındaki kız çocuklar ev işleri için erkeklere göre yüzde 50 ya da günde 120 milyon saat daha fazla zaman harcıyor.

Gündelik ev işleri ile harcanan zaman kız çocukların oyun oynama, arkadaşlarıyla sosyalleşme, ders çalışma ve çocukluklarını yaşama zamanlarından çalmaktadır.

HER 5 KIZ ÇOCUKTAN 1’İ EVLİ!

Yoksulluk, çocuk yaşta evlilik ve şiddet gibi birçok etken kız çocuklarının eğitiminin önünde engeller yaratıyor.

Cinsel istismara uğrayan çocukların yüzde 72’si kız çocuklarından oluşuyor. Dünya genelinde çocuk yaşta evliliğe baktığımızda günümüzde yaklaşık her beş kız çocuktan biri evli.

Afrika ülkeleri ise çocuk yaşta evliliğin en çok olduğu kıta olarak görünüyor.

UNICEF’in verilerine göre Nijerya yüzde 76’lık oranla kız çocuklarının 18 yaşından küçük evlendirildikleri ülke olarak tablonun ilk sırasında.

Bu verilere göre dünyada her yıl 12 milyon kız çocuğu 18 yaşından küçük evlendiriliyor.

 

36,5 MİLYON ÇOCUK GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALDI

Yine UNICEF’in haziran ayında açıkladığı verilere göre savaş, devlet baskısı, yoksulluk ve şiddet yüzünden 2021’in sonunda 36,5 milyon çocuk ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Rekor seviyedeki bu sayı, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana kaydedilen en yüksek sayı.

Fakat bu sayıya iklim ve çevresel faktörler veya felaketler nedeniyle yerinden edilen çocuklar ile Ukrayna’daki savaş yüzünden 2022’de yerinden edilen çocuklar dâhil değil.

HRW’ye göre, dünya genelinde ülke içinde yer değiştiren insanların (IDP) yüzde 70’lik kesimini kadınlar ve kız çocukları oluşturuyor.

PEKİ YA TÜRKİYE’DE KIZ ÇOCUKLARININ DURUMU NE?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2021’de 720 bin kız çocuğu okuldan ayrıldı.

 

  • İlkokullarda yaklaşık 39 bin, ortaokullarda yaklaşık 83 bin, liselerde de yaklaşık 600 bin kız çocuğu yüz yüze eğitimi bıraktı.
  • MEB verilerine göre ilkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu okula gidemiyor. Okuldan uzakta olan kız çocuğu sayısı toplamda 866 bini buluyor. Açık öğretimde okuyan kız çocuklarımızı bu sayıya eklediğimizde ise 1,5 milyondan fazla kız çocuğu eğitimden uzak bırakılıyor.
  • TÜİK verilerine göre, 2020’den 2021’e işgücüne katılan kız çocuklarının oranı yüzde 8,6’dan 9,5’e çıktı. Okullaşma oranlarındaki düşüş dikkat çekti.
  • Resmi verilere göre bugün Türkiye’de 5-17 yaş grubunda 720 bin, sendikaların hesaplamalarına göre 2 milyonu aşkın çocuk işçi bulunuyor.
  • 2020- 2021 yılları arasında TÜİK’in açıkladığı verilere göre 16 ve 17 yaşında olup aile onayı ile evlendirilen kız çocukları sayısı 731 bin 16. Aile onayı ile evlendirilen kız çocuklarının sayısı, erkek çocuklarının sayısının tam 21 katı.
  • Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ‘Doğum İstatistikleri’ verileri de utanç tablosunu gözler önüne serdi. TÜİK verilerine göre geçen sene 7 bin 190 çocuk doğum yaptı. Bunun 117’sini 15 yaş altı çocuklar; 7 bin 73’ünü ise 15-17 yaş grubu oluşturdu. 2001-2021 yılları arasında 15 yaş altı 20 bin 895 çocuk doğum yaptı. Son 20 yılda 15-17 yaş arası doğum yapan çocukların sayısı ise 548 bin 488 oldu.
  • Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği olarak diyoruz ki eğer gerçekten istersek şiddet, ihmal ve istismar önlene bilir. Bu kararlı ve eşitlikten yana bir devlet politikasıyla mümkündür.”

Hakkımızda zafer

Ayrıca Kontrol Et

Çaldığı Ciple İki Araca Çarpan Şüpheli Yakalandı…

Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde, çaldığı ciple park halindeki iki araca çarpan şüpheli ile kendisine yardım …

19 yıl hapis cezası olan firar hükümlü yakalandı…

Adana’da uyuşturucu ticareti suçundan kesinleşmiş 19 yıl hapis cezası bulunan firar hükümlü Seyhan Polisi tarafından …

Kadir Aydar 2. kez Başkanlık koltuğuna oturdu…

 Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ceyhan’da aday gösterdiği Kadir Aydar, mazbatasını alarak ikinci kez görevine başladı. Halkın …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir