Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, litresi 7.50 liraya satılan sütün maliyetinin 7.80 lira olduğuna dikkat çekerek, “Maliyetin bile altında kalan süt fiyatı çiftçiyi bitiriyor. Buna neden olanlar aslında çiftçimize ‘üretme, ineğini kestir, üretimi terk et’ demek istiyor. Bu akıl almaz durumdan, vahim yanlıştan hemen dönülmeli” dedi.
“FİYAT REVİZE EDİLMELİ”
Türkiye’de 15 Mayıs’tan bu yana bir litre inek sütünün 7.50 liradan satıldığını aktaran Ayhan Barut, “Yoncadan mısır silajına, samandan yeme hayvancılıkta tüm maliyetler katlanarak artıyor. Sudan işçilik, elektrik ve mazota kadar girdiler fahiş zamlanıyor. Buna rağmen ülkemizde 15 Mayıs’tan bugüne kadar 7.50 lira olan çiğ süt alım fiyatlarıyla üreticimiz her gün daha çok zarar ediyor. Hayvancılığımızın sürdürülebilir olması için Ulusal Süt Konseyi’nin 7.22 lira olarak hesapladığı 1 litre çiğ süt üretim maliyetinin gerçekte 7.80 lirayı aştığını artık görmesi ve alım fiyatının revize edilerek çiftçiye nefes aldıracak bir adım atmasını istiyoruz” diye konuştu.
“KULAĞINIZIN ÜSTÜNE YATMAYIN”
Normal şartlarda süt ve yem paritesine göre süt üreticisinin 1 kilo süt satıp karşılığında 1.5 kilogram yem alabilmesi gerektiğini ifade eden Ayhan Barut, “Bu işin evrensel ölçütü paritenin mutlak suretle korunmasıdır. Ancak ne yazık ki ülkemizde her zaman olduğu gibi yine çiftçiyi düşünen yok. Hani nerede evrensel kural olan süt ve yem paritesi? İktidar artık gözlerini kapatıp sorunları görmezden gelmesin, kulağının üstüne yatmasın da can çekişen üreticiye destek olsun” şeklinde konuştu.
İKTİDARI GÖREVE ÇAĞIRDI
Hayvancılık sektöründe sorunların her gün daha da derinleştiğine işaret ederek iktidarı harekete geçmeye çağıran Ayhan Barut, şunları kaydetti:
“Bugün yüksek enflasyon ve fahiş zamlar nedeniyle herkes perişan halde. İktidar yanlış üstüne yanlış yapmaya devam ederken çözüm çağrılarına kulak vermiyor. Ülkemizde 1950’li yıllardan itibaren çayır ve mera alanı 40 milyon hektardan 12 milyon hektarın altına düştü. Hayvancılığın geliştiği ülkelerde kaba yem ihtiyacının yüzde 80-90’ı çayır ve meralardan karşılanırken, ülkemizde bu oran maalesef yüzde 25 seviyesinde. Hayvancılıkta en büyük sorun yem başta olmak üzere tüm girdi maliyetlerinin çok yüksek olmasıdır. Gıda güvencesinin sağlanması, yurttaşlarımızın sağlıklı ve yeterli et-süt tüketimi için ülkemizde hayvancılık koşulsuz desteklenmelidir. Üretim maliyeti düşürülerek hayvancılık cazip hale getirilmeli, yetiştiricilerin zarar etmeyeceği ve kar marjının yüksek olacağı bir üretim ve pazarlama sistemi kurulmalıdır. Kurulan bu sistem aynı zamanda tüketicinin de yeterli ete-süte uygun fiyatla ulaşabileceği yapısal özellikler taşımalıdır. İvedilikle iktidar Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla ihtiyacı karşılayacak kadar üreticilerimize yem desteği vermelidir.”