İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) ile Gazeteciler Cemiyeti işbirliği ile düzenlenen “Mülteci Hakları İçin Medya ve Sivil Toplum İş Birliği Projesi” kapsamındaki medya semineri başladı.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu tarafından finanse edilen etkinliğe Adanalı ve Mersinli gazeteciler katıldı.
EMPATİ YAPMALIYIZ
Adana Sheraton Oteli’ndeki etkinliğin açılışında konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, mülteci sorununu anlayabilmek için herkesin empati yapması gerektiğini söyledi. Kendisinin savaştan önce Suriye’nin Halep kentine birçok kez gittiğini ve orada dostluklar kurduğunu belirterek, “Şimdi Suriye’de savaş ve insanlar Türkiye’ye sığınmış durumda. Kimisi annesi ve babasını, kimisi çocuğunu kaybetmiş. Mülteciler hakkında düşünürken kendimizi onların yerine koymalıyız” dedi.
2.5 MİLYON ÇOCUK MÜLTECİ
Dünyada mülteciler konusunda en büyük faciayı çocukların yaşadığını anlatan Nazmi Bilgin, “Çeşitli ülkelerde yaklaşık 2.5 milyon mülteci çocuk var. Bunlar eğitim almıyorlar. Gelecekte eğitimsiz insanlar olacaklar. Medyanın olaylara bakış açısı çok önemlidir. Medya isterse dünyanın en büyük savaşlarını çıkarır, isterse de büyük sevgi köprüleri kurar” ifadesini kullandı.
Nazmi Bilgin, mültecilerin ortaya çıkardığı sorunlardan dolayı devlete karşı çeşitli eleştiriler yöneltildiğini belirtti.
TÜRKİYE’NİN BÜYÜK FEDAKARLIĞI
İGAM Başkanı Metin Çorabatur da konuşmasında resmi rakamlara göre Türkiye’de yaklaşık 4 milyon mülteci olduğunu, gayri resmi rakamlara göre ise bu sayının daha da yüksek olduğunu açıkladı.
Bu mültecilerin büyük bölümünün Suriyeli olduğunu kaydeden Metin Çorabatur, “Bu hazmetmesi zor bir nüfus. Zengin ülkeler bile bu rakamın onda biriyle karşılaştığında büyük tepkiler gösteriyor. Bu konuda Türkiye büyük bir fedakarlık yapıyor” şeklinde konuştu.
Metin Çorabatur şöyle devam etti:
“Bir ülkede mülteci sorununun çözümü için üç öneri yapılır. Bunlardan biri mültecilerin gelmesine neden olan savaş ya da siyasi karışıklığın çözümü ve mültecilerin ülkesine dönmesidir. Şu anda bu mümkün görünmüyor. İkincisi ise mültecileri üçüncü bir ülkeye göndermektir. Bu hiç mümkün değil bu sorun ortaya çıktığında özellikle batılı ülkeler ya sınırlarını kapattı ya da çok sınırlı sayıda mülteci kabul etti. Üçüncü seçenek ise entegrasyondur. Bizler ülkemizdeki mültecilerin koşullar oluştuğunda ülkelerine gitmelerini düşünmekle birlikte burada yaşadıkları sürece toplumumla sağlıklı bir ortamda yaşamalarını sağlamalıyız. Bu konuda en büyük görev ise medyaya düşüyor.”
Hazırlanan proje ile mültecilerle vatandaşlarımızın huzur içinde yaşamalarını amaçladıklarını belirten Metin Çorabatur, bu konuda medyanın rolünü tartışmak istediklerini sözlerine ekledi.
AYRICALIKLAR TEPKİ ÇEKİYOR
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir ise, Türk halkının elinden geldiği kadar mültecilere destek olduğunu belirtti. Devlet kurumlarında mültecilere ayrıcalık tanınmasının zaman zaman sorun olduğunun altını çizen Cafer Esendemir, mültecilerin bölge şartlarına alışması sürecinde çıkan sorunlara da değindi.
Adana Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Müdürü Çağrı Ün de, Büyükşehir Belediyesi’nin mülteciler konusunda yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.