Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen 11 ilin gastronomisine destek amacıyla Adana’da kurulu Su Ürünleri Şirketi Sasu sosyal sorumluluk projesi kapsamında Mersin ve Toros Üniversitelerinin Gastronomi Bölümü ile ortaklaşa illerin yöresel yemeklerinin tarifini içeren‘’Aynı sofradayız’’ temalı tanıtım videosu çekti.
Mersin ve Toros Üniversitelerinin Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nün destekleriyle depremden etkilenen 11 ilin gastronomi mirasını korumak yerel mutfağına sahip çıkmak amacıyla çekilen ve sosyal medya ortamlarında yayımlanmaya başlayan video da depremden etkilenen illerin öne çıkan yemeklerinin tariflerine yer veriliyor.
Sasu Yönetim Kurulu Başkanı Alican Yamanyılmaz, 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremin 11 ilde tarifi mümkün olmayan acılar bıraktığını söyledi. ‘’Bu acıları dindirmek ve kayıpları bir şekilde telafi etmek için ilk andan itibaren var gücümüzle çalışıyoruz’’ diyen Yamanyılmaz, ‘’ Bizler; acılarımızı da mutluluklarımızı da soframızda paylaşır, azaltır veya çoğaltırız. Bu yüzden en önemli şeyin aynı sofrada buluşabilmek olduğunu, paylaşmanın ve bir arada olmanın gücünü anlatabilmek olduğuna inanıyoruz. Her ilimizin kendine özgü çok kıymetli tarihi, gastronomik değerleri mevcut. Bu sofrayı önce bu değerlerle kurmak için, hep birlikte devletimizle ve tüm paydaşlarımızla sahadayız. En kısa sürede, yaralarımızı sardığımız ve güzel anları paylaştığımız sofralarda buluşmayı diliyorum’’ dedi.
Mersin Üniversitesi /Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Güler de ‘’SASU firmasının depremden zarar gören 11 il özelinde “AYNI SOFRADAYIZ” temalı sosyal sorumluluk projesini, şehirlerin gastronomik mirasını koruma ve yerli halkın mutfak değerlerine sahip çıkma anlamında oldukça değerli buluyorum. Şehirlerin coğrafi işaretli yemekleri ile SASU ton balıklarının birleşiminden oluşan yemek reçeteleri ile gastronomik mirasın korunmasına yönelik gerçekleştirilen bu sembolik projenin içinde yer almak beni oldukça mutlu etti’’ diye konuştu.
Güler, Gastronomi ve Mutfak Sanatları yüksek lisans mezunu Öğretim Görevlisi Yusuf Kara, gastronomi dördüncü sınıf öğrencileri Dila Sabahşan ve Dila Şahingök ile projenin fikir sahibi Ali Can Yamanyılmaz, Nil Ece Yamanyılmaz ve Leyla Ddemir’e teşekkür etti.
Mersin ve Toros Üniversitelerinin Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nün destekleriyle depremden etkilenen 11 ilin gastronomi mirasını korumak yerel mutfağına sahip çıkmak amacıyla çekilen ve sosyal medya ortamlarında yayımlanmaya başlayan video da depremden etkilenen illerin öne çıkan yemeklerinin tariflerine yer veriliyor.
Sasu Yönetim Kurulu Başkanı Alican Yamanyılmaz, 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremin 11 ilde tarifi mümkün olmayan acılar bıraktığını söyledi. ‘’Bu acıları dindirmek ve kayıpları bir şekilde telafi etmek için ilk andan itibaren var gücümüzle çalışıyoruz’’ diyen Yamanyılmaz, ‘’ Bizler; acılarımızı da mutluluklarımızı da soframızda paylaşır, azaltır veya çoğaltırız. Bu yüzden en önemli şeyin aynı sofrada buluşabilmek olduğunu, paylaşmanın ve bir arada olmanın gücünü anlatabilmek olduğuna inanıyoruz. Her ilimizin kendine özgü çok kıymetli tarihi, gastronomik değerleri mevcut. Bu sofrayı önce bu değerlerle kurmak için, hep birlikte devletimizle ve tüm paydaşlarımızla sahadayız. En kısa sürede, yaralarımızı sardığımız ve güzel anları paylaştığımız sofralarda buluşmayı diliyorum’’ dedi.
Mersin Üniversitesi /Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Güler de ‘’SASU firmasının depremden zarar gören 11 il özelinde “AYNI SOFRADAYIZ” temalı sosyal sorumluluk projesini, şehirlerin gastronomik mirasını koruma ve yerli halkın mutfak değerlerine sahip çıkma anlamında oldukça değerli buluyorum. Şehirlerin coğrafi işaretli yemekleri ile SASU ton balıklarının birleşiminden oluşan yemek reçeteleri ile gastronomik mirasın korunmasına yönelik gerçekleştirilen bu sembolik projenin içinde yer almak beni oldukça mutlu etti’’ diye konuştu.
Güler, Gastronomi ve Mutfak Sanatları yüksek lisans mezunu Öğretim Görevlisi Yusuf Kara, gastronomi dördüncü sınıf öğrencileri Dila Sabahşan ve Dila Şahingök ile projenin fikir sahibi Ali Can Yamanyılmaz, Nil Ece Yamanyılmaz ve Leyla Ddemir’e teşekkür etti.