Adana’nın Aladağ ilçesinde 29 Kasım 2016’da 10’u öğrenci 12 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda öğrencinin yaralandığı yangınla ilgili yurt müdürünün de aralarında yer aldığı tutuklu 7 sanık hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlarından 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması devam ediyor.
Kozan Ağır Ceza Mahkemesi salonundaki yer sıkıntısı nedeniyle Kozan Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda görülen duruşmada, tutuklu yurt müdürü Cuma Ali Genç, yurdun bağlı olduğu Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneğinin Başkanı İsmail Uğur, dernek görevlileri Mahir Kılıç, Mahmut Deniz, Mustafa Öztaş, Ramazan Dede ve Ramazan Keleş ile 15 ilden gelen çok sayıda avukat, öğrencilerin aileleri ile çok sayıda katılımcı hazır bulundu.
Yurt müdürü Genç savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Yurtta 2015’ten itibaren müdürlük yaptığını belirten Genç, “Görevim yurdun işleyişiyle ilgili bütün sorumlulukları yerine getirmektir. Yangında öğrencilerimi kaybettim. Ayrıca 6 yaşındaki çocuğum da yaşamını yitirdi, kaybettim. Bu olayın içinde olmayan durumumuzu anlayamaz. Öz yavrumu toprağa vermeye gidemedim. Bu çok acı bir durumdur. Göreve geldiğim günden itibaren tüm denetimleri eksiksiz yaptık. Yurt içinde ve dışında tadilatlar yapıldı.” diye konuştu.
Genç, hazırlanan bilirkişi raporunu kabul etmediğine dikkati çekerek, “Biz yurda itfaiyeyle aynı anda geldik. İtfaiyeci 2 kişi vardı. Yurdun duvarına merdiven dayadık ve zehirlenme tehlikesi bulunanları tahliye ettik. Battaniye açtık. Yangın asla 3. katta çıkmamıştır. Bunu öğrenciler de söylüyor. Rapora yanlış yazılmış. Yangın yurdun girişindeki elektrik panosundan çıkmıştır. 3. kata yetişecek merdiven bulamadık ve camları taşla kırmak zorunda kaldık.” ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanının “Daha önceden yurtta yangınla ilgili bir tatbikat yapıldı mı?” sorusunu Genç, “Öğrenciler okuldan yurda saat 17.00’de geliyor. Hafta sonları da genellikle evlerine gidiyorlardı. Yangın tatbikatı olmadı. Yangın merdivenleri açıktı. İtfaiyeyle yurda girdik. Ama itfaiyecilerde ekipman yoktu. Yangına vatandaşlar müdahale etti. Asansörlü sepetli itfaiye olsaydı ölüm olmazdı.” şeklinde yanıtladı.
“Bu olaydan dolayı çok üzgünüz”
Yurdun bağlı olduğu Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneğinin Başkanı İsmail Uğur da yangın çıktığı anda evde olduğunu kaydetti.
Yangın haberini duyunca yurda gittiklerini bildiren Uğur, “Hemen tahliye etmeye başladık çocukları. 3. kata müdahale edemediler. Biz o yavrularımızın hepsini kurtarabilirdik. Bu olaydan dolayı çok üzgünüz.” şeklindeki görüşlerini dile getirdi.
Dernek üyelerinden Kılıç ise yaşanan üzücü olay nedeniyle ailelere başsağlığı dileyerek yurtta herhangi bir görevinin bulunmadığını vurguladı.
Yurtta sosyal sorumluluk projesi olarak hizmet sunulduğunu ifade eden Kılıç, “45 yıldan bu yana vatana, millete hayırlı evlatlar yetiştirdik. Bütün sorumluluğu da yurt müdürüne verdik. Çok tecrübeli bir müdürümüzdür. Olay günü ilçede elektrik sayaçları değişimi olmuş. Yurda da gelmiş olabileceklerini düşünüyorum. Çünkü aynı gün ilçede 3 evde yangın çıktı.” iddiasında bulundu.
Sanık Dede de 1975 yılından beri derneğe üye olduğunu, yangın günü Adana’da bulunduğunu ve oğlunun kendisine haber vermesiyle durumu öğrendiğini anlattı.
Öztaş ise yurtla iş yerinin arasının 200 metre olduğuna işaret ederek, “Yangını görünce hemen koştum. Gittiğimde itfaiye ve polisler vardı. Yangın girişte başlamıştı. İtfaiyenin sepetli merdiveni olsaydı 3. kattaki çocuklar kurtulacaktı.” dedi.
Keleş de Adana’da ikamet ettiğini ve olay günü polisin kendisini aradıktan sonra teslim olduğunu vurguladı.
“O gün yüreğimiz yandı. Acı olayı yaşayan ailelere başsağlığı diliyorum.” diyen Keleş, “Yurttaki ana amacım yardıma muhtaç ve kimsesiz öğrencilere yardım edebilmek, onların güzel bir eğitim almalarını sağlamaktır. Benim yanan yurtta kendi çocuklarımda kalmıştı zamanında. Benim çocuklarım da ölebilirdi.” şeklinde konuştu.
Bahçe hortumuyla müdahale etmiş
Sanıklardan Deniz ise yangına ilk olarak bahçe hortumuyla müdahale ettiğini ancak faydasının olmadığını belirtti.
Battaniyeyle öğrencileri tahliye etmeye çalıştıklarını anlatan Deniz, “Yangın merdivenlerinde asma kilit yoktu. Benim yaralı kurtulan torunum ve yeğenim de vardı orada. Eşim de yaralandı. 45 gün yoğun bakımda kaldı” diye konuştu.
Duruşma, mahkemeye heyetinin avukatlar arasında yaşanan tartışma nedeniyle verdiği 1 saat aranın ardından müştekilerin dinlenmesiyle devam ediyor.
Aladağ ilçesinde 29 Kasım 2016’da özel öğrenci yurdunda çıkan yangında 10 öğrenci, yurt yetkilisinin 6 yaşındaki kızı ve bir eğitmen olmak üzere 12 kişi hayatını kaybetmiş, bazı öğrenciler de yaralanmıştı.