Adana Alevi Platformu üyeleri, PSAKD Sarıyer Şube Başkanı Beyhan Gün ve Sarıyer Şube Sekreteri Şimal Deniz’in geçen yıl aralık ayında gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından yargılandığı davanın duruşması sonrası, PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe ile birlikte birçok yöneticinin gözaltına alınmasına tepki için İnönü Parkı’nda basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına Yeşil Sol Parti Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi, CHP Seyhan İlçe Başkanı Ramazan Atikaslan ve CHP eski Milletvekillerinden İbrahim Özdiş ve sivil toplum kuruluş temsilcileri de katılarak destek verdiler.
Güçlü, örgütlü ve dayanışma içinde oldukları her anlarında, mücadele ve direnişin ateşinin yakılacağının bilinmesi gerektiğinin altını çizen Karaoğullarından, “Bugün zaman aşımı bahanesiyle Madımak katillerini serbest bırakan zihniyet, kendi ateşi içinde yanmaya devam edecektir. Şunu bilmeliler ki; Sivas’ın, Maraş’ın, Çorum’un ateşi hiç sönmeyecek” dedi.
“MÜCADELEMİZİ DURDURAMAZ”
“Ne yaparsanız yapın, güneşi balçıkla sıvayamazsınız. PSAKD Sarıyer Şube Başkanı Beyhan Gün ve Şube Yöneticisi Şimal Deniz’in yargılandığı dava sonrası basına bilgi vermek isteyen PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe ve beraberindeki Alevi temsilcileri ters kelepçelenerek gözaltına alındı. Hiçbiri atanmış değildir, o ters kelepçe kişilere değil irademize, milyonlarca Alevinin hakikatine vurulmuş bir kelepçedir. Kelepçeler demokratik Alevi mücadelesini engelleyemez ve mücadelemizi durduramaz. Bizler keyfi tutuklamalar ve serbest bırakılmalara, haksız ve pervasız faşizan tavırlara karşıyız. Bizler her bakışı insan, her söylemi adalet olan inancın temsilcileriyiz. Birleri kalıplara koyup kendinizce tanımlayamazsınız. Bizler bu ülkenin temel taşları, adalet ve demokrasi yanlılarıyız” şeklinde konuşarak, tanımlanmak değil, tanınmak istediklerini söyledi.
“DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI KAPATILSIN”
Sözde değil, eylemde eşit ve insanca yaşamak istediklerini belirten Adana Alevi Platformu Dönem Sözcüsü Hamit Karaoğullarından, “Bizler haksızlık karşısında susmak değil, adaletin çağrıcısı olmak istiyoruz. Anayasa ve hukukun eşit ve adil olmasını istiyoruz. Cem evlerimizin elektrik giderlerini karşılamanızı ve dedelerimize maaş bağlamanızı bizlere hakaret olarak görüyor ve reddediyoruz. Vergilerimizle var olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yanlı, mezhepçi davranması sebebiyle kapatılmasını istiyoruz. Öğrenciler arası ötekileştirici ve nefret söylemlerine sebep olan zorunlu din derslerinin kaldırılmasını istiyoruz. Okullara danışman olarak imamların atanmasını istemiyoruz” diyerek Hüseyni duruşlarını hatırlatıp eşit yurttaşlık istediler.