Adana Eğitim-İş Sendikası, Atatürk Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesi kapsamında eğitimde “Manevi Danışman” adı altında okullara imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticisi atanmasına tepki gösterdi.
“BU GERİCİ PROJEYE BİR DUR DEMELİYİZ”
Alanında uzman, liyakatli kadrolar yerine konuyla ilgilisi dahi olmayan ve bir takım dernek, vakıf maskesiyle tarikatların ÇEDES protokolü sayesinde eğitim sisteminin içine girdiğini iddia eden Adana Eğitim-İş 1 No.lu Şube Başkanı Seher Ergin açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Eğitimdeki gerileştirme hamleleri 28 Mayıs seçimleri biter bitmez hızlandı. İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere birçok ilimizde devlet okullarına pedagoji eğitimi almamış din görevlisi gönderilmesi bunun en somut örneği. İstanbul’da Bilal Erdoğan’ın yönettiği bilinen TÜGVA’ya 237 okulun tahsis edilmesi ve ÇEDES protokolüyle okullara tarikatçı din görevlilerinin atanması eğitimde çok başlılığın artacağı sinyallerini vermiştir. Bugün biz burada ve tüm Türkiye’de eğitim dışı kurumlarla, gerici ve vakıflarla imzalanan protokollere ve projelere karşı “Çocukları korumak, vatanı korumaktır” anlayışıyla alanlardayız. Tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz, gelin bu protokolü birlikte reddedelim. Eğitime, geleceğimiz olan çocuklara sahip çıkalım”
“BU BÖYLE GİDEMEZ”
Başkan Ergin’in konuşmasının ardından mikrofonu devralan Eğitim-İş Adana 2 No.lu Şube Başkanı Emin Erkan Şenol ise eğitim emekçilerinin kanayan bir diğer yarasına parmak bastı. Eğitimcilerin aldığı ücretin açlık sınırının çok altında kaldığını vurgulayan Başkan Şenol, “Hem mesleki itibarın uğradığı saldırılar hem de alım gücündeki erime nedeniyle, eğitim emekçileri için oldukça karanlık bir dönem geçirdik. Mesleğe hakaret niteliğinde halihazırda sözleşmeli, ücretli ve kadrolu adı altında kategorize edilerek sömürülen öğretmenler bir kez daha haksız yere sıfatlara ayrılmıştır. Hal böyleyken eğitim emekçilerinin aldığı ücretler, giderek artan hayat pahalılığı nedeniyle ay sonunu dahi getirmeyi mümkün kılmayan bir seviyeye düşmüştür. Bu böyle gidemez. Eğitim- İş olarak bu kuşatmaya bir dur demek için toplandık. Yoksulluk sınırının altında olan maaşlarımızı, enflasyon karşısında sürekli erimesini protesto ediyoruz. Çocuklarımızın eşit ve nitelikli eğitim hakkının gasp edilmesine karşı durmak için toplandık. Tüm Türkiye alanlardayız. Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkıyoruz ve uyarıyoruz. Eğitimin memleketin en birincil meselesi olduğunu hatırlatıyor, uyarılarımız dikkate alınmaz ve eğitime dair sorunları çözümü için adım atılmazsa eylemliliğimizin artarak devam edeceğini ilan ediyor, tüm yurttaşlarımızı destek vermeye davet ediyoruz” dedi.
Açıklamanın ardından sendika üyeleri olaysız bir şekilde alandan ayrıldı.