Çukurova Bölgesi’ olarak tanımlanan Adana, Mersin, Hatay, Osmaniye’de hissedilen dün geceyarısı denizde meydana gelen Richter ölçeğine göre 5.2 büyüklüğündeki deprem, vatandaşları sokağa döktü. Özellikle 27 Haziran 1998 depremini yaşayan Adanalılar geceyi parklarda geçirirken, hastaneler de panik yaşayanlarla dolup taştı. TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Melih Baki, depremin ardından beklenen 4.0 büyüklüğündeki artçı şoklarının olmamasının Adana için sıkıntılı bir durum olduğunu, gece yaşananın öncü deprem olasılığı üzerinde durduklarını söyledi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü kayıtlarına göre saat 01.00’de Adana’nın sahil ilçesi Karataş’ın Tuzla mevkii açıklarında Richter ölçeğine göre 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. İlçeye 8 kilometre uzaklıkta, yerin 21.5 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem, yaklaşık 10 saniye sürdü.
27 Haziran 1998’de 144 kişinin hayatını kaybettiği Adana’da bir kez daha uykularında depreme yakalanan vatandaşlar sokağa dökülürken, korku ve panik yaşayan birçok kişi de hastanelerin acil servislerine akın etti.
Özellikle çocuklu aileler, geceyi sokakta, park ve bahçelerde geçirdi. Can ve mal kaybının olmadığı deprem, Akdeniz’in diğer illeri Mersin, Hatay, Osmaniye’de de hissedildi. Niğde’nin Adana sınırına yakın ilçelerinde de hissedilen deprem, Karataş’a yaklaşık 270 kilometre uzaklıktaki Gaziantep’te de hafif şiddetinde fark edildi.
TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şube Yönetim Kurulu Başkanı ve deprem konularındaki deneyimleri ile tanınan Melih Baki, karaya 8 kilometre mesafede meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki depremin denizde olmasının iyi, artçısının yaşanmamasının ise sıkıntılı olduğunu söyledi. Karataş açıklarında yüzey araştırmasına başladıklarını belirten Melih Baki, Adana için önemli bir deprem hareketliliğinin yaşandığını vurguladı. Baki, “Artçısının gelmemesi nedeniyle önemli bir sürece girdik. Marmara depremi gibi öncü de olabilir. Bunun arkası gelecek mi gelmeyecek mi? Artçısının gelmemesi bu deprem hareketini önemli bir hale getirdi. Çünkü ilk depremden yarım saat yirmi dakika sonra normalde 4.2’lik ve 4.3’lük olacak şekilde bir artçı gelseydi rahat edecektik. Ancak bu gelmedi. Şu anda arazide yeraltına bakıyoruz. Adana’nın altından geçen fay hatlarıyla bağlantılı. Karataş-Tuzla arasında denizin içinde oldu. Denizin içinde değil de kentte olsaydı sıkıntı yaşanırdı. Çünkü sığ bir yerde oldu. Enerji boşaltım yönü Adana’ya doğru olması sallantının daha çok hissedilmesine yol açtı” dedi.