Adana Cumhuriyet Başsavcılığının suçun önlenmesi, mağdurun desteklenmesi ve hükümlülerin toplumla bütünleşmesi amacıyla hazırladığı “Adalet Köprüsü Olmaya Var Mısın?” projesi kapsamında Adana Adliyesi’nde görev yapan 600 personele çeşitli konularda farkındalık eğitimleri verildi. Adliye çalışanları aldıkları eğitimle mağdur, şüpheli, hükümlü ve onların yakınlarına yönelik davranış biçimleri ve iletişim kurma teknikleri konusunda bilgilendirildi.
Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yürütülen ve Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında hibe almaya hak kazanan “Adalet Köprüsü Olmaya Var Mısın?” projesinin 7’nci bölümü gerçekleştirildi. Bu kapsamda, Adana Adliyesi’nde görevli toplam sayısı 600’ü bulan yazı işleri müdürü ve zabıt katibine Çukurova ve Çağ üniversitelerinden alanında uzman 7 öğretim üyesi tarafından “Bireyden Topluma Farkındalık” eğitimi verildi.
Her grup için 3 gün süren ve 2 ay boyunca devam eden programda Çukurova Üniversitesi’nde görevli Doç. Dr. Sunay Fırat ve Psikolojik Danışman Mehmet Aykut Erk “Mağdur ile Görüşme İlke ve Teknikleri”, Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu “Madde Bağımlılığı ve Etkileri”, Doç. Dr. Murat Koç “İletişim Sanatı” Dr. Öğr. Üyesi Soner Çakmak “Bağımlılığı Bırakma Yöntemleri”, Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan Kırdök “Karar Verme Becerileri” ve Arş. Gör. Dr. Olcay Karacan “Adalet ve Cinsiyet Eşitsizliği” konularında bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarında bulundu.
Hem mesleki becerilerine hem de kişisel gelişimlerine destek
Eğitim programının yürütücüsü Doç. Dr. Sunay Fırat, bilinçlendirme ve bilgilendirme eğitiminin adliye çalışanlarının hem mesleki becerilerine katkı sağlayacağını hem de sosyal ortamlardaki ilişkilerine olumlu yansıyacağını söyledi. Verilen eğitimle birlikte adliye çalışanlarının hem mağdur hem şüpheli hem de onların yakınlarına yaklaşımının değişeceğini kaydeden Fırat, “Adliye çalışanları, karşılaştığı korunmaya muhtaç çocuktan aile içi şiddete maruz kalmış kadına veya suç işlediği iddia edilen şüpheliden onların yakınlarına kadar iletişim kurduğu bireylere nasıl yaklaşacaklarını, bunların hukuki boyutlarının ne olduğu konusunda ciddi bir eğitim süreci geçirdi. Ayrıca uyuşturucu madde kullanımı, uyuşturucunun toplumu, bireyi nasıl etkilediği, tedavi süreçleri ile ilgili bilgilendirmeler yapıldı. Eğitim, sadece mağdur veya şüpheliye fayda sağlamayacak, bunun yanında personelin mesleki becerileri ve kişisel gelişimine de katkı sağlayacaktır” dedi.
Doç. Dr. Fırat, dinlemenin söylemekten daha değerli olduğunu vurgulayarak, “Duymak, dinlemek değildir. Bu eğitimi etkin bir şekilde alan, dinleyen bireyler, karşıdakini anlamaya çalışırsa, empatik bir biçimde yaklaşırsa, sorunu anlamak için zaman kaybetmeyecek. Daha kısa sürede çözüme yönelik yol gösterici olacak, karar verme ve problem çözme becerileri gelişecek; böylelikle işler daha hızlı ve sağlıklı yürüyecek” diye konuştu.