EMEP’ten Emekli Zammına Tepki…

En düşük emekli maaşının 10 bin lira olarak açıklanmasının ardından Emek Partisi Adana İl Örgütü, düzenlediği basın toplantısında bu zamlarla birlikte emeklilerin ölüm fermanı imzalanmıştır dedi.

Partisinin İl Örgütü adına konuşan Başkanı Suat Nacar ise açıklamaların şunları söyledi: 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılının emekliler yılı olduğunu söyleyerek emekli maaşlarının 10 bin TL olduğunu açıkladı. Emekli diyorki “Bu bir müjde değil emeklinin ölüm fermanıdır. 16 milyon emekli insanca yaşamak istiyor. Sefalet maaşını kabul etmiyor. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin en düşük emekli maaşının 10 bin TL olması emeklilerin kaderine terk edilmesi ve açlığa mahkum edilmesidir. Yapılan zamlar hiçbir emeklinin derdine derman olmamıştır”

AKP’nin hükümet olduğu 22 yılda emekli aylıkları sürekli küçüldü. Emekliler uzun yıllar çalıştılar, büyük pirimler ödediler. Ama emekli olduktan sonra dinlenemiyorlar. Çünkü aldıkları ücret açlık sınırının çok altında. Bunun için bir çok emekli yeniden çalışıyor veya iş arıyor.

Bugün 7000- 7200 gün pirim doldurup emekli olan işçi 6000 en fazla 6500 lira ile emekli oluyor. Daha önce emekli maaşı alt sınırını 7500 liraya çıkardılar. Cumhurbaşkanı bunu büyük bir müjde verdiğini iddia ederek “10 bine çıkarıyoruz” dedi.

Asgari ücretin 17.002 TL, açlık sınırının 14.431 TL olduğu günümüzde emekliye 10 bin TL emekli maaşının açlık sınırının altında kalması müjde diye açıklandı.

Bu emekliye müjde değil eziyettir, emeklinin açlığa mahkûm edilmesidir. Yoksulluk sınırının 50 bine dayandığı ülkemizde emekli 10 binle nasıl geçinecek

Önümüzdeki dçnem emekliye yapılan zamdan sadece kök aylığı 10 binin üzerinde olanlar yararlanabilecek.

Yakın tarihe kadar en düşük emekli aylığı asgari ücretin %50 fazlasıydı. AKP Hükümeti 2008’de Emekli aylığı hesaplama sistemi değiştirmeseydi bugün en düşük emekli maaşı 25.000 TL olacaktı.

2002,2003 yıllarında en düşük emekli ücreti asgari ücretin yüzde 50 fazlasıyken bugün 9 milyon emekli maaşı asgari ücretin altında kaldı. 22 yılda emekli maaşları git gide gerileyerek hızlı bir düşüş yaşadı.

Emeklilik hakkı devletin veya patronların çalışanlara bahşettiği bir durum değildir. Emeklilik bir haktır. Bir ömrünü çalışarak geçinen primini devlete ödeyen emeklilerin maaşlarını açlık sınırının altında bırakmak en büyük insanlık sucudur. Emeklilerin sorunlarına çözüm üretilmiyor. Emeklileri adete ölüme terkedilecek bir ücretle yaşamaya zorlanıyor.

Çalışma hayatında devlete ödediği bedelden daha azını emekli maaşı olarak alıyor.

Emeklilerin, emekçilerin alım gücünü ve gelirini çalıyorlar. Gerekçe olarak kaynak yok diyorlar. Ülkede kaynak sorunu yok. Emekçilerin ürettiği zenginlikler ve ödediği vergiler kaynağın kendisidir. Kur korumalı mevduat için 800 milyar TL, borç faizi için 1 trilyon 254 milyar TL, Döviz garantili projeler için 162 milyar TL, patronların vergi borçlarının affı, sarayın harcamaları ve birkaç maaş alan yandaş bürokratlara baksınlar.

Asgari değil insani bir ücret; emeklilerin birleşmesi ve mücadele etmesiyle gelecek.

*Bütün emeklilere yoksulluk sınırında bir ücret verilsin.

Emeklilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi için acil alınması gereken önlemler.

*Emekli ve yaşlıların sağlık ve bakım gibi temel gereksinimleri devlet tarafından sağlanmalıdır.

*Emeklilerin yıllar içerisinde kazandıkları ücretsiz ulaşım hakkı şu anda birçok belediye tarafından gasp ediliyor. Ücretsiz ulaşım hakkına dokunulmamalıdır. Ulaşım esnasında emeklilere insan onurunu incitmeyecek şekilde davranılmalıdır.

*Emeklilerin kullanmak zorunda olduğu ilaç ve medikal malzemelerin sürekliliği olanlarını reçete yazdırmaksızın temin edebileceği düzenlemeler hayata geçirilmelidir.

*Emeklilerin elektrik, doğalgaz, su, internet gibi temel ihtiyaçları ücretsiz sağlanmalıdır.

*Emekliler için intibak yasası çıkarılsın

*Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) sorunu kökten çözülsün. Gerekli prim gün sayısını dolduranlar yaşı beklemeden emekli olsun.

Emek Partisi olarak; emeklilerin insanca bir yaşam mücadelesini destekliyor, tüm işçi, emekçileri ve emeklileri birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.