M1 Adana AVM’de Cokka Kafe Restaurantta düzenlenen toplantıya çok sayıda veli büyük ilgi gösterdi. Aile Danışmanı Ayşe Baz, kişisel roller olarak adlandırılan benlik durumlarının kişilerarası etkileşimi belirlediğini söyledi. Anne – baba ve çocuk benliğini detaylı olarak ele alan Baz, bireyin kişiliğindeki ebeveyn benlik durumunun, diğer bireylerle etkileşimde bulunurken öğütler verme, emirlerde bulunma ve rehberlik etme eğiliminde olan bir davranış ve rol modeli içerdiğini belirtti. Baz, “Bu benlik durumu, bireyin toplumsal normlara, değerlere ve etik kurallara uygun olarak, başkalarının sağlığını, güvenliğini ve çıkarlarını koruma amacını taşır. Aynı zamanda, eleştirel bir bakış açısı geliştirme, toplumsal düzenin sürdürülmesine katkı sağlama ve gelecek nesillere geçmişten gelen değerleri aktarma amacını içerir. Bu ebeveyn benlik durumu, bireyin diğerleri üzerinde etkili ve rehberlik edici bir rol üstlenmesine olanak tanırken, bu etkileşimlerin genellikle öğütler, talimatlar ve rehberlikle şekillendiği bir dinamik oluşturur.” Dedi.
‘DOĞAL, USLU VE ASİ ÇOCUK’
Çocuk benlik durumunun, kişiliğimizin çocuksu veya gelişmemiş bir yönü olarak yanlış bir algılanma olmaması gerektiğini ifade eden Baz, şunları söyledi:
“Her bireyin, yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi veya sosyokültürel özelliklerine bakılmaksızın içsel bir çocuk benliği bulunur ve bu benlik durumunu uygun zamanlarda sergilemeliyiz. İçimizdeki çocuk, doğal, uslu ve asi olmak üzere üç farklı özellik taşır. Doğal çocuk, otoriteye aldırmadan kendi isteği doğrultusunda davranırken, asi çocuk otoritenin beklentilerine karşı çıkar. Uslu çocuk ise kendi isteğini bir kenara bırakarak otoritenin istediği şekilde davranır.”
‘MUTLULUĞUNUZU ÖN PLANDA TUTUN’
Psikolog Çağnur Korkmaz da, bireyin kendi mutluluğunu ve tatminini ön planda tutmasının, bu olumlu durumun sadece kişinin kendisini değil, aynı zamanda çevresini ve toplumu da etkileyerek olumlu sonuçlar doğuracağının düşünüldüğünü ifade etti. Korkmaz, “Bu durum, bireyin yaşam kalitesini artırdığı gibi, çevresindekilerin de daha pozitif bir atmosferde bulunmalarına ve toplumun genel refahına katkıda bulunmalarına vesile olabilir. Bu tür bir yaşam tarzının benimsenmesi, sağlıklı bir kişilik gelişimine dayanmaktadır” dedi.
İlköğretim Sınıf Öğretmeni Döndü Topal ise eğitimin püf noktalarını anlattı. “Eğitim nedir? Eğitimde ailenin rolü nedir? 21.yüzyıl bireylerini yetiştirmek için nasıl bir eğitim olmalıdır?” konularında velileri bilgilendiren Topal, şunları söyledi:
‘EĞİTİM BİR SÜREÇTİR’
“Eğitim; insanların becerilerini, bilgi ve değerlerini geliştirmelerine yardımcı olan bir süreçtir. Bireylerin davranışlarında öğrenilenler ve yaşantılar yoluyla, amaçlı olarak olumlu davranışlar kazandırma ve olumsuz davranışları değiştirme sürecidir. İnsanoğlunun mağaralardan plazalara transfer olması, küçük kara parçasından tüm dünyaya ulaşması hatta uzaya gidiyor olması eğitimin sonucudur.
‘ÇOCUKLAR BELİRLİ YÖNTEMLERLE İŞLENİR’
Eğitim kavramı içerisinde; okul eğitimi, online eğitim, iş eğitimi ya da sosyal eğitim gibi kavramlar bulunabilir. Hangi yaşta olursa olsun bir eğitim kurumuna teslim edilen çocuklar o kurumun amaçları doğrultusunda, belirlenmiş öğretim kapsamında, belirli yöntemlerle işlenir. Tıpkı bir sanat eseri üzerine yapılan mimari çalışma gibi. Bu bakımdan eğitim bir bilgilendirme olduğu kadar, ahlaktır, görgüdür, sevgiye duyarlılıktır.
Eğitim; insanların fikirlerini, değerlerini, zenginleştirmelerine, daha fazla anlayışlı, hoşgörülü hale gelmelerine yardımcı olur. Eğitimli insanların sayısının artması toplumun ve ekonominin de gelişmesine katkı sağlar.”
‘KÜRESEL DÜŞÜNÜN’
Öğretmen Döndü Topal, 21. yüzyıl bireylerini yetiştirmek için öncelikle adaptasyon, esneklik kapasitesine sahip, problem çözme becerileri yüksek, küresel düşünen, etik değerlere sahip, çoklu zeka (kişinin fiziksel, duygusal, zihinsel sosyal yeteneklerinin tümü) konularının eğitiminin verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Topal, sözlerine şöyle devam etti:
‘YAŞAM BOYU EĞİTİM’
“Öğrencilerin farklı öğrenme sitillerine ve hızlarına uygun eğitim seçenekleri sunulmalıdır. Ayrıca sosyal beceriler, problem çözme, kreativite (yaratıcılık) ve inavasyon becerileri de eğitimin odak noktalarından biri olmalıdır. Eğitim; öğrencilere yaşam boyu öğrenmeyi teşvik etmeli ve kariyerlerinin sürekli gelişmesine yardımcı olmalıdır. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.”